Bilgisayarlarımızda kullandığımız uygulamaları ve depoladığımız bilgileri bir işletim sistemi (OS) üzerinde yönetiyoruz. Birbirinden bağımsız çalışan pek çok uygulamayı ve belgeyi, kullanıcıların önüne derli toplu bir arayüzle sunmak işletim sisteminin görevidir. Benzer bir durumu Cloud OS için de söylemek mümkün. Microsoft’un Windows Server ve Azure teknolojilerini temel alan Cloud OS, ayrıca SQL Server, System Center ve Visual Studio gibi pek çok teknoloji çözümünden faydalanarak bulut üzerinde işleyen uygulamalar ve depolanan veriler için kapsamlı bir platform oluşturuyor.
Standart veri merkezlerinin yanı sıra, servis sağlayıcıların veri merkezleri ve Microsoft’un açık bulutunda kullanım alanı bulan Cloud OS’in kurumlara sağladığı faydaları birkaç başlıkta toplamak mümkün:
– Cloud OS ile sunulan esnek geliştirme olanakları, bu sistemi kullanan şirketlerde çalışan geliştiricilere pek çok araç ve dil seçeneği arasından tercih yapma imkanı sunuyor. Microsoft veya açık kaynak kullanılarak, uygulamalar kolayca geliştiriliyor, diğer uygulamalara ve veri kaynaklarına bağlanıyor ve canlı kullanıma alınıyor. Bu sistem hem bulut hem de hibrit iş modeli için geçerli. Uygulamanın kavramsal tasarım aşamasından kurulumuna kadar, yaşam döngüsü yönetimi Visual Studio ve Team Foundation Server ile mümkün oluyor.
– System Center ve Windows Intune aracılığıyla tüm yönetim kontrollerinin bir arada toplanması, sistem yöneticilerine uygulamaların, sistemlerin ve cihazların yönetimi için tek bir ekranda çalışma olanağı sağlıyor. Böylelikle özel, barındırmalı ve açık bulut aynı noktadan yönetilebiliyor.
– Active Directory ve Windows Azure AD araçları, tüm bulutlar arasında tek bir kimlik ile dolaşmanızı sağlayan güçlü bir yapı sunuyor, böylelikle uygulamaları hedef kitlenize ve cihazlara güvenle genişletebilirsiniz.
– Windows Server içinde bulunan entegre ve taşınabilir sanallaştırma sayesinde ekipler sadece sunucuları sanallaştırmakla kalmıyor; ağı, depolamayı ve uygulamaları da bulutlar arasında sanallaştırabiliyorlar.
Cloud OS sadece bir çözüm değil, aynı zamanda Azure ile birlikte Microsoft’un buluttaki vizyonunu temsil ediyor. Kurumsal müşterilerin ve IT yöneticilerinin büyük talep gösterdiği bu çözüm, şirketlere kendi bulut inovasyonlarını daha kolay kurgulama becerisi kazandırıyor.