Sunucular gerektiği gibi çalıştığında kimse onların varlığını fark etmez ancak bir dakikalığına bile olsa gerekliliklerini yerine getiremediğinde tüm altyapıda problemler meydana gelmektedir. Özellikle küçük işletmelerde bu durum daha hissedilir olmaktadır. Sunucuların bir süreliğine çalışmaması bazı işletmeler için yaşanabilecek en büyük problemlerden bir tanesidir. Ayrıca sunucunun kendisi gibi işletim sistemi de son derece önemli bir seçimdir. Bu nedenle sunucu seçimi yapmadan önce işletim sistemi ve kendisi hakkında dikkat edilmesi gereken şeyler bulunmaktadır. Bunlardan bazıları atlandığında ve bu nedenle problem meydana geldiğinde bu durum sadece işletmenin kötü bir imaj çizmesine neden olmaz aynı zamanda daha maliyetli bir operasyon sürecine girmesine de neden olur.
Sunucu İhtiyaçlarını Belirlemek
Tüm işletmeler aynı web hosting kaynaklarına ihtiyaç duymamaktadır. Bu nedenle bekledikleri performans da farklılaşmaktadır. Günümüzde en popüler iki işletim sistemi olan Linux ve Windows tüm internet sitelerinin %60’ının barındırıldığı sunucularda çalışmaktadır. Her iki işletim sistemi de bakıldığında aynı işi yapıyor gibi görünse de aslında birbirlerinden oldukça farklıdır. Linux açık kaynak kodlu ve ücretsiz bir işletim sistemiyken Windows ise Microsoft tarafından geliştirilmektedir lisans ücretine sahiptir. Başlı başına bu iki basit özelli bile işletim sistemlerinin birbirlerinden oldukça farklılaşmasına neden olmaktadır. Sunucu seçimi yapmadan önce bu farklılıkları bilmek ve ona göre bir seçim yapmak ilerde olacak problemlerin önüne geçerecek zamandan ve paradan tasarruf etmeyi sağlamaktadır.
Windows ve Linux Farkları
1992 yılından beri ücretsiz olarak dağıtılan Linux birçok yönden sunucular için en iyi seçimdir. Güvenilir, stabil ve verimli yapısı ve ücretsiz olması nedeniyle birçok kişi tarafından tercih edilmektedir. Linux hem web sunucuların hem de mail sunucularının tüm ihtiyaçlarını karşılamaktadır. Özellikle PHP, Perl, Phyton, Ruby ya da MySQL ile çalışacak olan kişilerin Linux seçmesi gerekmektedir. Kullanıma hazır çözümleri, uygulamaları, içerik yönetim sistemleri ve topluluk forumları ile Linux tam bir deneyim sunmaktadır. Diğer taraftan 1993 yılında piyasaya çıkan Windows Server’ın en büyük farkı ücretli olmasıdır. Ancak bunun karşılığında Microsoft desteklemekte ve düzenli olarak güncellemektedir. Windows’un Linux’a göre en büyük üstünlüğü yüksek performanslı web uygulamaları altyapısı olan ASP.NET ile ortaya çıkmaktadır. Ayrıca SharePoint ve Exchange gibi uygulamalar iletişimi ve proje üzerinde çalışmayı çok kolay hale getirmektedir. Bu yazılımlar ise Linux’ta bulunmamaktadır.
Linux’ın Avantajları ve Dezavantajları
Linux’ın ve dağıtımlarının birincil amacı işletim sistemi yapısını olabildiğince basit tutmaktır. Tüm bileşenleri ve çekirdeğe yapılan eklemeler herhangi bir zamanda kolay bir şekilde kaldırılabilmektedir. Sistemin ayarlanması ve yönetilmesi için birçok basit araç bulunmaktadır. Bu işlemler her ne kadar komut satırından yapılsa da grafik arayüzüne sahip uygulamalar bulmak son derece basittir. Bir projede normal kullanıcıların yazılımın çekirdeğine zarar vermeden toplu bir şekilde çalışabilmektedir. Ancak Linux’ın sunduğu özgürlük aynı zamanda problemlere de neden olabilmektedir. Özellikle çok tecrübeye sahip olmayan kullanıcılar için bazı problemler kaçınılmaz olmaktadır. Bazı üçüncü taraf uygulamalar sadece admin yetkisine sahip kullanıcılar tarafından kurulabilmektedir. Linux dağıtımlarının portlamak birçok donanım ve yazılım mühendisinin odağında değildir. Ayrıca Linux işletim sistemini bazen güncellemek çok karmaşık bir işlem olabilmektedir.
Windows’un Avantajları ve Dezavantajları
Linux’ın aksine Windows çok daha kolay bir kullanıma sahiptir. Windows üzerinde çalışan tüm programların bir grafik arayüzü bulunmaktadır. Bu nedenle kullanıcılar komut satırını çok fazla kullanmamaktadır. Ancak yine de isteyenler komut satırı ile yönetim yapabilmektedir. Genellikle kullanıcılar donanım kaynakları üzerinde tüm kontrole sahiptir, sistem ile ilgili düzenli geri dönüşler alabilir ya da kendileri bir yazılım kurabilir. Windows işletim sisteminin dünyanın en popüler işletim sistemi olması nedeniyle tanıdık bir arayüze sahiptir. Driver güncellemeler hızlı ve kolay bir şekilde yapılabilmektedir. Microsoft SharePoint ya da Exchange gibi yazılımlar önemli kolaylıklar ve avantajlar sunmaktadır. Diğer taraftan Windows yazılımı Microsoft’undur ve kullanıcıların yüksek bir lisans bedeli ödemesi gerekmektedir. Güvenlik kaynaklı problemler yaşanabilmektedir ve malware saldırılarına karşı korunmasızıdır. Grafik arayüzü her ne kadar kolay bir kullanım sağlasa da donanım kaynaklarını aşırı kullanmaktadır.
Ne Yönde Seçim Yapmalı?
ASP.NET ile web geliştirme yapacak kişilerin mecburen Windows seçmesi ya da WordPress internet sitesi sahibi olacak olanların mecburen Linux seçmesi gerekmektedir. Ancak bu zorunlulukları geride bıraktığımızda her iki işletim sistemi de kişisel bir deneyim sunmaktadır. Burada kullanıcıların işletim sistemi ile ne derece içli dışlı olup olmayacağı önemlidir. Deneyimli sistem yöneticileri Linux’ın sunduklarına değer vermektedir ancak bu değerler basit bir internet sitesi sahibinin değerleri ile aynı değildir. Diğer taraftan komut satırının olmaması ve grafik arayüzü ile her şeyin halledilmesi birçok kullanıcının kolayına gelmektedir. Her iki yazılımda işletim sistemi olmasına ve sunucu yönetimi sağlamasına rağmen aslında birbirlerinden oldukça farklı yapılara sahiptir. Bu nedenle seçim yaparken yapılara olan aşinalık da göz önünde bulundurulmalıdır.